Güneşin, denizin ve bilhassa de tatil havasının üzerimizde yarattığı olumlu tesire karşın, yaz ayları saçlar için yıpratıcı bir mevsim olabiliyor. Gerekli tedbirler alınmazsa, güneş ışınlarının yol açtığı hasarlar nedeniyle uçları kırılmış, elastikiyeti azalmış, parlaklığını yitirmiş ve rengi solmuş saçlar, bilhassa açık renkli ve ince telli saçları olan bayanlar için kaçınılmaz bir hal alıyor. Havuzun klorlu suyu da tüm bu hasarların katlanarak artmasına neden oluyor. Acıbadem Maslak Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Prof. Dr. Hasret Dicle, bu nedenle yaz aylarında cildimizin yanı sıra saçlarımızı da güneş ışınlarından muhafazaya itina göstermemiz gerektiğini belirterek, “Saçlarımıza vereceği ziyanları azaltmak için ultraviyole ışınlarının yeryüzüne en dik geldiği 11:00 – 15:00 saatleri ortasında güneş altında kalmamak, şapka ve eşarp üzere aksesuarlar ile korunmak büyük kıymete sahip. Bunların yanı sıra UV filtreli saç bakım eserlerini kullanmak, yıpratıcı kozmetik süreçlerden kaçınmak ve nemi korumak hedefiyle bu mevsime özel saç eserlerini tercih etmek, dikkat etmemiz gereken en değerli kurallardır” diyor. Dermatoloji Uzmanı Prof. Dr. Hasret Dicle, yaz aylarında saçlarımızın yıpranmaması için almamız gereken tedbirleri anlattı; değerli teklifler ve ikazlarda bulundu!
Şapka yahut eşarbınızı kesinlikle takın!
Yaz aylarında ‘ultraviyole ışınlarından korunma’ dendiğinde aklımıza gelen şey, cildimizi korumak oluyor. Fakat saçlarımızı da güneşin ziyanlı ışınlarına karşı muhafazayı ihmal etmememiz gerekiyor. Saçlarınızı ultraviyole ışınlarından en yeterli formda muhafazayı, güneşe çıkarken kullanacağınız şapka ya da eşarp üzere aksesuarlar sağlıyor. Bu tip aksesuarları, bilhassa deniz ve havuz kenarında takmayı kesinlikle alışkanlık edinin.
Saçlarınızın rengini açtırmayın!
Saçlarınızı boyatıyorsanız, yaz aylarında koyu renkleri tercih etmenizde yarar var. Çünkü, koyu renkli kalıcı saç boyaları ultraviyole ışığını zayıflatarak, saç lifindeki proteinin hasarını azaltan pasif bir foto filtre fonksiyonu görüyor. Boya molekülü ışığın gücünü emerek müdafaa sağlıyor. Münasebetiyle saç boyasının rengi ne kadar koyu olursa, boya tarafından o kadar fazla ışık muhafazası sağlanıyor. Ayrıyeten saç tellerinin doğal ışıktan korunması melanin pigmentiyle gerçekleşiyor. Melanin ultraviyole ışınlarıyla parçalandığında, güneş ışınlarının saçlara verdiği en değerli hasar olan foto ağarma sorunu oluşuyor. Foto ağarma bilhassa rengi oksitlenerek sarartılmış saçlarda bariz görülüyor. Bu nedenle yaz aylarında saçların rengini açma ve açık renklere boyama süreçlerinden kaçınmanız gerekiyor.
Yıpratıcı kozmetik süreçler yaptırmayın
Günlük yaşantımızda yanlışlı tarama, saçları boyamakta kullanılan oksidatif renklendiriciler, perma ya da kalıcı düzleştirme süreçleri üzere saç sıhhatimizi olumsuz etkileyen çok sayıda faktör mevcut. Bu etkenler sonrasında saç hasarı; kırılma, parlaklık ve renk kaybı, kırık saç uçları ile elektriklenme formunda kendini gösteriyor. Güneş ışığından ziyan gören saç proteinleri nedeniyle saç lifinin çekme direnci azaldığı için saçlar tarandığında, gerildiğinde ve şekillendirici uygulamalar yapıldığında saç tellerinin kırılma riski daha yüksek oluyor. Hasebiyle yaz aylarında saçları yıpratan etkenlerden kaçınmanız farklı bir değer taşıyor.
Sıcak su kaynaklarından uzak durun
Yaz aylarında yapılan buhar banyoları, hamam ve sauna kullanımı, sıcak suyla uzun vadeli alınan duşlar ve sıcak ısıda kullanılan kurutma makineleri saçlarda bariz yıpranmaya neden oluyor. Bu periyotta saçlarınızda ortam ısısının yol açtığı buharlaşmayı arttırmamak için kısa müddetli ılık banyoları tercih edin ve saçlarınızı doğal ortamda kurumaya bırakın.
Saçları nemlendiren şampuanları tercih edin
Denizin tuzlu ve havuzun klorlu suyu nedeniyle yaz aylarında saç tellerinde bariz kuruma görülüyor. Bu nedenle yaz aylarında nemlendirme özelliği taşıyan şampuan ve şaç kremleri kullanmanız, dikkat etmeniz gereken bir öteki kıymetli kuralı oluşturuyor.
Yoğun nem veren maske önemli!
Yaz aylarında saç telleri çok kuruyabildikleri için ağır nem veren maskeler ve durulanma gerektirmeyen nemlendirici saç yağları, bu mevsimin vazgeçilmezleri olmalı. Saçlarınıza haftada bir gün nemlendirici maske yapmayı ihmal etmeyin.
UV filtreli saç bakım eserlerini kullanın
Saç boyalarına ek olarak, saça bir ölçü ışık muhafazası sağlayabilen çeşitli saç bakım eserlerinden de faydalanabilirsiniz. Bu eserler ortasında UVB ve UVA güneş müdafaa faktörleri eklenmiş saç kremleri, maskeler, şekillendirici jeller ve saç spreyleri yer alıyor. Ayrıyeten, özellikle UVA ışınlarının boyalı saçın rengini değiştirmesi nedeniyle, boyalı saçlar için tasarlanmış olan saç bakım formülasyonlarına, saç boyasının ömrünü uzatmak maksadıyla güneş muhafaza faktörleri de eklendi. Dermatoloji Uzmanı Prof. Dr. Hasret Dicle, “Ancak bu çeşit muhafaza yaklaşımlarındaki temel sorun, bu eserlerin saçta fazla mühlet kalmamaları ve baştaki her bir saç telinin tüm yüzey alanını koruyan eşit bir sinema katmanı oluşturamamalarıdır. Yalnızca bu eserlere güvenmek için şimdi elimizde yeteri kadar bilgi mevcut değil” diyor.
Saçlarınıza gerekenden fazla şampuan kullanmayın!
Yaz aylarında daha fazla terlediğimiz için saçlarımızı sık yıkama muhtaçlığı duyabiliyoruz. Lakin sık yıkadığınızda her seferinde şampuanlama yaparsanız, aslında sıcaktan nemini kaybetmiş olan saç tellerinizin daha fazla yıpranmasına, daha kıymetlisi saçlı deride kurumalara ve kepeklenmelere yol açabilirsiniz. Hasebiyle, temel yapısında hasar oluşmaması için saçlarınızı günde bir seferden fazla şampuanlamaktan kaçınmalısınız.
Havuzda bone kullanın ve çıkınca çabucak durulanın
Düzenli olarak klora maruz kalmak saçları kuru ve kırılgan hale getiriyor. Lakin yüzme havuzları en kıymetli hasarı boyalı saçlara veriyor, çünkü klor saçların rengini değiştirebiliyor. Bundan kaçınmak için en yeterli usul havuz kullanımlarında bone takmaktır. Yüzdükten sonra saçlarınızı çabucak pak suyla uygunca durulamak da her vakit düzgün bir fikir olacaktır.
Botanik özlerin dayanağını alabilirsiniz
Botanik özlerde bulunan antioksidanlar saçlarımızı yaz mevsiminin olumsuz tesirlerine karşı koruyabiliyor. Durulanmayan saç kremlerine eklenen ve antioksidan açısından güçlü enginar özü (Cynara scolymus L.) ultraviyole ışınlarına maruz kalan saç tellerini yağ ve protein bozulmasından koruyabiliyor. Ayrıyeten pirinç özü (Oryza sativa L.) saçın gerilebilme gücünü artırırken, tanen açısından güçlü nar özü (Punica granatum L.) boyalı kırmızı saçların renginin güneş ışığı nedeniyle solmasını önleyebiliyor. Yapılan çalışmalarda; antioksidan bir molekül olan kuarsetin üzere yüksek ölçülerde flavonoidler içeren hanımeli özü (Lonicera japonica Thunb.) ve çay için de misal sonuçlar gözlenmiş.
Güneş saçlarımızı nasıl yıpratıyor?
Dermatoloji Uzmanı Prof. Dr. Hasret Dicle, ziyanlı ultraviyole ışınlarının saçlarımızı nasıl yıprattığını şöyle anlatıyor:
- Saç telleri, proteinlerin ve yağların dizilimiyle oluşmuş, rengini tıpkı deride olduğu üzere melanin pigmentinden alan karmaşık bir yapı. Yazın yeryüzüne güçlü bir formda ulaşan ultraviyole ışınları, saçın bu üç temel unsuruna ziyan veriyor. Işınların emilmesiyle saçların yapısındaki yağlarda hasar meydana gelince parlaklık azalıyor, proteinlerin parçalanması sonucu liflerin kalitesi bozulunca kırıklar oluşuyor ve pigment hasarıyla da foto ağarma gerçekleşiyor.
- Ayrıca yaz mevsiminde, yüzde 10 ila 15’ i sudan oluşan saç tellerinde bir yandan yüksek ısı nedeniyle oluşan buharlaşma, öbür yandan tuzlu deniz suyundaki yoğunluk farkı nedeniyle suyun dışarı çekilmesi sonucu bariz bir nem kaybı görülüyor. Havuz kullanımlarında klorlu su, tüm bu hasarları katlayarak arttırıyor. Bunların akabinde da saçlarda bariz bir kuruma oluşuyor.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
Bir yanıt bırakın