Uzman Klinik Psikolog S. Aybeniz Yıldırım, süngerli odada mahallenin çocuklarının yıllarca istismar edilmesi olayı ve çocukların güvenliği konusunu kıymetlendirdi.
Takip aygıtları, takip sistemleri, akıllı saatler, telefonlardaki uygulamalar, pozisyon uygulamaları üzere uygulamalarla çocukların her vakit takip ediliyor olmasının gerektiğini söyleyen Uzman Klinik Psikolog S. Aybeniz Yıldırım, “Çünkü çocuklar kaygılarından bunları paylaşamayabiliyorlar. Ya da tehdit altında olabiliyorlar.” dedi.
Bu stilde aksiyonları gerçekleştiren şahısların çoğunlukla tanıdık bireyler olduğuna işaret eden Uzman Klinik Psikolog S. Aybeniz Yıldırım, “Bu yüzden de ‘Bu benim çocuğumun başına gelmez. Ben aslında tanıdığım, bildiğim bireylere yolluyorum’ ya da ‘Tanıdığım, bildiğim ortamlarda bulunmasına müsaade veriyorum’ üzere fikirlerde bulunmamalıyız.” diye konuştu.
Bağcılar’daki bir mahallede suculuk yapan bir kişinin işyerine yaptırdığı süngerli odada mahallenin çocuklarına yıllarca tecavüz ettiği ve bu anları kayıt altına almasıyla ilgili haberler toplumda infiale neden oldu.
Üsküdar Üniversitesi NP Etiler Tıp Merkezi Uzman Klinik Psikolog S. Aybeniz Yıldırım, istismar olayları olmadan çocukların güvenliğinin nasıl sağlanması gerektiği konusunu kıymetlendirdi.
“Bu olaylar olmadan daha önleyici bir noktada olmamız bizler için çok çok değerli.”
Uzman Klinik Psikolog S. Aybeniz Yıldırım, istismar olayına dikkat çekerek, “Yine üzücü ve aslında hepimizi derinden etkileyen, kanımızı donduran, tepkiselliğimizin çok üst boyutlara çıktığı bir haberle karşı karşıya kaldık. Ne yazık ki bu olaylar sonrasında üzerine düşünme ve paylaşma noktasında olabiliyoruz. Bu olaylar olmadan daha önleyici bir noktada olmamız bizler için çok çok değerli. İstanbul Bağcılar’da 60 yaşındaki bir kişinin çocuklara karşı bir cinsel istismarda bulunduğu, bunun için özel bir oda yaptırdığı ve mahallenin çocuklarına yıllarca tecavüz ettiği ve bu anları da kayıt altına aldığını bir haberle karşı karşıya kaldık. Burada aslında en değerli ayrıntı şu; çocuğun ailesi okuldan çıkıp geç kaldığını fark ettiklerinde sorgulamaya başlıyorlar.” dedi.
“Çocukların her vakit kontrol altında olması çok kıymetli.”
Uzun vakittir çocukların güvenliğinin nasıl sağlanacağı ve istismarın ne halde tespit edileceği hususlarının çok fazla konuşulduğunu söz eden Uzman Klinik Psikolog S. Aybeniz Yıldırım, şöyle devam etti:
“Hep şunu vurguluyoruz uzmanlar olarak. Çocukların her vakit kontrol altında olması, takip aygıtlarının, takip sistemlerinin, akıllı saatlerin, telefonlardaki uygulamaların, pozisyon uygulamalarının kullanılması ve çocukların her vakit takip ediliyor olması bizler için çok değerli, çok değerli.
Çünkü çocuklar bunları tam olarak tabir edemeyecek noktada olabiliyorlar, dehşetlerinden bunları paylaşamayabiliyorlar. Ya da tehdit altında olabiliyorlar. Bu tehditlerden çok fazla korkabiliyorlar. Bu yüzden aslında bizlere düşen en değerli nokta, çocukların o kontrollerini sağlayabilmek, bunu da çağımızda programlar üzerinden yapabiliyoruz. En temel noktamız bu olabiliyor.
Çocuklara özel bölgeleri öğretilmeli
Çocuklara küçük yaşlardan itibaren birtakım bilgilerin verilebiliyor olmasının ehemmiyetine vurgu yapan Uzman Klinik Psikolog S. Aybeniz Yıldırım, “Çocuklara; özel bölgelerimiz nereler, kimsenin bu bölgelere dokunmaması gerektiği, bu biçimde oyunların olamayacağı, bu biçimde arkadaşlıkların kurulamayacağı, ‘Ben senin amcan sayılırım, ben senin deden sayılırım’ ya da farklı bir halde kendilerine yaklaşan bireylerin tanıyor olsalar bile bu noktalara dikkat edilmesi gerektiğinin vurgulanması çok kıymetli. Bu bilgiler bir sefer verilip hayatımıza devam edeceğimiz bilgiler değil. Sık sık muhakkak aralıklarla çocuklara bu bilgiler verilmeli, bilgilendirici öyküler okunmalı ya da ‘Böyle bir durum olsa ne yaparsın, şöyle bir durum olsa ne yapacağını biliyor musun?’ üzere aslında bu türlü paylaşımlar içinde olmamız hakikaten çok değerli.”
Çocuklar oyunlarla çizimlerle çok güzel tabir edebiliyorlar
Çocukların davranışlarına çok dikkat edilmesi gerektiğini de kaydeden Uzman Klinik Psikolog S. Aybeniz Yıldırım, “Çocukların davranış halleri, değişen davranış paternleri varsa bunlara çok dikkat edilmeli. Çocuklar aslında çok âlâ söz edebiliyorlar. Yani çocuk işte daha öfkeli formda davranışlarda bulunuyorsa, oyun temalarında farklı oyunlar kurmaya başladıysa, fotoğraflarında bunu vurgulamaya çalışıyorsa burada bizlerin de çok güzel birer gözlemci olması gerekiyor. Çocukların davranışları, hisleri, kanıları, fark ettirmeye çalıştıkları o çizimleri, oyun kurmaları bu noktalarda çok şuurlu olmamız gerekiyor. Bunların farkına varmamız gerekiyor, ebeveynler, anne babalar, bakım verenler olarak.” dedi.
Çocuklarla bu süreçleri, hazır olduklarında çalışmalı
Bu cins olayların bedensel olarak ziyanlarının yanı sıra çocukların zihninde ruhsal olarak da çok fazla sonuçları olabildiğini kaydeden Uzman Klinik Psikolog S. Aybeniz Yıldırım, “Çocuklar o travmatik olaylardan etkilenebiliyorlar. Burada bahsettiğim şey nitekim çocukların bir travmatik olayla karşı karşıya kalması diyebiliriz. Bu biçimde tanımlamak çok yanlış olmaz. Çocuklarla bu süreçleri, hazır olduklarında çalışmak çok pahalıdır. Zira çocukların bu süreçleri, yaşadıkları görmezden gelindiğinde de ilerleyen yaşlarda, ilerleyen süreçlerde olumsuz tesirleri olabiliyor.” diye konuştu.
‘Ben zati tanıdığım, bildiğim şahıslara yolluyorum’ denmemeli
Uzman Klinik Psikolog S. Aybeniz Yıldırım, kelamlarını şöyle tamamladı:
“Ve son olarak unutulmaması gereken kıymetli bir nokta da şudur. Bu üslupta hareketleri gerçekleştiren bireylerin yabancı bireyler olmadığı, tanıdık şahısların olduğudur. Büyük bir oranda bunu saptayabiliyoruz. Bu yüzden de aslında ‘Bu benim çocuğumun başına gelmez. Ben esasen tanıdığım, bildiğim bireylere yolluyorum’ ya da ‘Tanıdığım, bildiğim ortamlarda bulunmasına müsaade veriyorum’ üzere fikirlerde bulunmamalıyız. Her vakit çocuğumuzu bu bilgilerle, bu farkındalıkla yetiştirmeye itina göstermeliyiz.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
Bir yanıt bırakın