İzmir Büyükşehir Belediye Lideri Tunç Soyer, dirençli bir kent yaratmak için fikir alışverişinde bulunmak üzere sivil toplum örgütleri ile buluştu. Ortak aklı inşa ederek yol almak istediklerini bir sefer daha yineleyen Lider Soyer, “14 Mayıs’tan sonra bütün yapı stokunun olabilecek en kısa müddette yenilenmesi için çok radikal adımlar atacağız” dedi.
İzmir Büyükşehir Belediye Lideri Tunç Soyer, “Afet, Kriz Yönetişimi ve Geleceğin İnşası” toplantısında sivil toplum örgütleri ile buluştu. Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’ndeki (AASSM) toplantıya CHP İzmir Vilayet Lideri Şenol Aslanoğlu da katıldı. Sivil toplum örgütleri, muhtemel afetlerden evvel ve sonra yapılması gerekenler konusunda görüşlerini paylaştı. Lider Soyer de gelen teklifleri tek tek not alarak, çalışmaların ortak akıl ile daha sağlıklı formda yürütüleceğini söyledi.
“Daha fazla önemsenmesi gerektiğini anladık”
Toplantıda konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Lideri Tunç Soyer, “İzmir Büyükşehir Belediyesi için sarsıntıya dirençli kent yaratmak en temel önceliğimiz. Yaşanan büyük sarsıntı felaketinden ve İzmir sarsıntısından evvel de biz daima dirençli bir kent yaratmanın gerekli olduğunu düşündük. Lakin gerek iklim krizinin sonuçlarının her gün daha somut ve daha ağır halde varlığını ortaya koyması, gerek 6 Şubat’ta yaşanan büyük felaket… Bütün bunlar bunun daha fazla önemsenmesi gerektiği, daha fazla öne alınması gerektiği noktasında bizi netleştirdi” dedi.
“Doğal afetlerden öncelikli sorunumuz yok”
Deprem, sel ve başka doğal afetlerde yapılması gereken çalışmaları hızlandırmak için çabaladıklarının altını çizen Lider Tunç Soyer, şunları söyledi: “Hem faturanın ağır olmaması için neler yapabiliriz hem de bizden sonraki nesillerin, çocuklarımızın, torunlarımızın bu kentte inançla yaşamaya devam etmesi için uzun vadeli projeksiyonlarda neler yapmamız gerektiğini öncelikli sorunumuz olarak kabul ediyoruz. Bundan daha öncelikli problemimiz yok. En temel problemimiz bu kentin sarsıntıya dirençli hale getirilmesi.”
“Yaşadığımız problemler demokrasi eksikliğinden kaynaklı”
Tüm bu çalışmaları sivil toplum örgütleri ile yürütme konusunda net olduklarını da vurgulayan Soyer, “Ortak aklı inşa etmeden, birlikte birbirimizin gücünü, gücünü büyütmeye uğraş etmeden o hayalini kurduğumuz geleceği inşa etmemiz mümkün değil. O nedenle birlikte tahlil üretmek zorundayız. Hani ‘eser siyaseti yapmak’ deniyor ya. Büyük yatırımlar yapmaktan bahsediliyor. Ben de siyasetin en sürdürülebilir ve kalıcı olanının demokrasiyi inşa etmek olduğunu düşünüyorum. Yaşadığımız sıkıntıların her birinin demokrasinin eksikliğinden kaynaklandığını düşünüyorum. Demokrasiyi inşa etmek de fakat sivil toplumla mahallî idarelerin, merkezi otoritenin işbirliği içerisinde çalışmasından geçiyor” dedi.
“Yaşam hakkından öncelikli bir şey yok”
İzmir’in de Türkiye’nin de fay sınırları üzerinde olduğunu söyleyen Lider Soyer, “Bu gerçek onlarca yıldır biliniyor. Lakin bunlar sarsıntı olduğunda konuşulan sorunlar. Bizim yalnızca kent olarak değil ülke olarak önceliğimizin bu olması gerekiyor. Kent olarak bütün önceliğimiz sarsıntıya dirençli bir kent yaratmak. Tıpkı şeyi Türkiye için de söylemek gerekiyor. Zelzeleye dirençli bir ülke yaratmak.
Fay çizgileri üzerinde yaşayan ülke olduğumuzu biliyoruz fakat eğitim müfredatında bu bahis yok. Sarsıntıdan zelzeleye televizyona çıkan uzmanlardan bilgi alıyoruz. O an merakımız uyanıyor ancak sonra yeniden unutuyoruz. Halbuki fay sınırları konusunda ayrıntılı bilgi sahibi olmalıyız. Eğitim müfredatının içerisine girmeli. Bu türlü olmadığı için bir gün bir hükümet ‘İmar barışı yapıyorum’ diyebiliyor. Bütün millet de alkışlıyor. Velhasıl bütün bu kıssanın hükümet, devlet seviyesinde de önceliklendirilmesi gerekiyor” dedi.
Soyer’den “değişim” vurgusu
Yapı stokunun değişmesini sağlamak zorunda olduklarını tabir eden Lider Soyer, “İzmir’in mevcut yerleşim alanlarının dışında tahliller üretmek zorundayız. Fay sınırlarını, tarım alanlarını, sulak alanları, tarihi ve doğal korunacak alanları kırmızı çizgimiz kabul ederek, bunun dışında kalan alanlarda yeni yapılaşma alanları açmak mecburiyetindeyiz. Bu da önemli kaynak demek. Bunun mevzuatının ve finansmanının temininde kolaylıkları hükümet vasıtasıyla sağlayabilirsek, memleketler arası finansman kuruluşlarından da bunu destekleyecek kaynak bulabileceğimizi biliyoruz. Bütün bu büyük değişimi öngörüyoruz, buna hazırlık yapıyoruz. Bütün bu yapı stokunun olabilecek en kısa müddette yenilenmesi için çok radikal adımlar atacağız. 14 Mayıs’tan sonra. O aklı biz burada inşa edeceğiz. Zira yereli en güzel biz biliyoruz. Yerelin tahlillerini en i yi biz geliştireceğiz. Ondan sonra da hükümetten, devletten bu mevzuda ne cins düzenleme yapılması gerekiyorsa ne çeşit kaynak yaratmak gerekiyorsa bunu talep edeceğiz. Bütün bunları yapabilecek gücümüz olacak. Ondan sonra da çabucak bu radikal dönüşümün birinci adımlarını atacağız” diye konuştu.
Birlikte çalışma kararlılığını yineledi
Başkan Soyer, toplantıya katılanlara teşekkür ederek konuşmasını şu sözlerle tamamladı: “Geleceğe dair yeni bir şey yapmaya çalışıyoruz. Bunun yolu birbirimizi dinlemekten ve içtenlikle ortak iş yapmaya uğraş etmekten geçiyor. Bundan vazgeçersek 5 sene sonra yine birebir noktaya geliriz. Bu acı dersleri tekrar yaşamamak için bu yapıyı koruyup, güçlendirip, bu yapıdan ortaya çıkacak enerjiyi büyütmemiz gerek. Bunu yaparsak birçok şeyin tahlili peşi sıra gelecek. Ben bunları yapabileceğimize inanıyorum.”
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
Bir yanıt bırakın